Sınav Kaygısı Nedir?
Kaygı, bireyin hayatının belirli dönemlerinde yaşadığı evrensel bir duygu ve deneyimdir. Genel olarak gelecekte kötü bir olay olacakmış gibi algılanan ve bireyin kendisini güvensiz hissettiği durumlar karşısında gösterdiği bu tepki, geleceğe yönelik endişe, kararsızlık, karmaşa, korku, kötümserlik ve umutsuzluk duygularını ifade etmekte, dolayısıyla da bireyin yaşamda başarısız olmasına neden olmaktadır. Kaygı, bireyi normal yaşamda fazlasıyla etkileyebilen ve çoğu kez tedirgin edebilen bir duygu olup bireyin davranışlarını büyük ölçüde etkileyerek belirli bir uyumsuzluğa neden olarak okul ortamlarında sık sık kendini göstermektedir. .Sınav kaygısı, özel bir kaygı çeşidi olup bireyin değerlendirilmesi söz konusu olduğunda hissedilen korkuyla karışık bir tedirginlik duygusudur. Sınav kaygısı birçok ülkede ilkokuldan sonraki eğitim ve öğretime hazırlanmada yoğun olarak yaşanan ve beraberinde birçok olumsuzluğu getiren güncel bir konudur. Sınavdan önce sınavı başarıp başaramayacağı endişesi ile zihnin sürekli meşgul olması, bu duygu nedeni ile günlük yaşamın etkilenmesi, uyuma ve yeme davranışları üzerine olumsuz etkilerinin olması durumunda öğrencilerde sınav kaygısından söz edilir.Sınav kaygısı öğrencilerin sahip olduğu potansiyeli engellemekte, zaman zaman öğrenimlerini yarıda bırakmalarına neden olmakta, öğrencilerin gelecekteki yaşam tercihlerini ve mesleki kararlarını etkilemektedir. Sınav kaygısı yüksek olan bireyler, bilişsel yeteneklerini yeterince ortaya koyamadıkları için, daha düşük statülü, değerlendirme ve rekabetin daha az olduğu mesleklere yönelmektedirler.
Sınav Kaygısının Belirtileri Nedir?
Kaygı, gerginlik ve sınavla ilişkili düşünceler ve bedensel belirtiler olarak ikiye ayrılır. Bedensel belirtiler:
- Kalp atışının hızlanması
- Solunum sayısının artışı
- Ellerde ve ayaklarda soğuma
- Mide bulantısı, kasılması
- Barsak hareketlerinde bozulma, ishal-kabızlık
- Terleme ve/veya titreme
- Ateş basması
- Baş ağrısı
- Yorgunluk
- Yeme alışkanlıklarında değişme…
Duygusal ve bilişsel belirtiler:
- Huzursuzluk
- Sinirlilik
- Endişe
- Korku
- Konsantrasyon kaybı
- Düşüncelerin bloke olması
- Unutkanlık
- Dikkatsizlik…
Sınav Kaygısının sebepleri nedir?
Kaygının kökeni bireyin çocukluk dönemindeki yaşantılarına dayanır. Bu yaşantılar çocuğun ebeveynleri ve öğretmenleri gibi yetişkinlerin yanı sıra, yaşıtlarıyla olan ilişkilerini de içerir. Kaygı, çocuğun çevresindeki insanların varlığıyla gelişir. Bulaşıcı bir duygu olduğundan dolayı kaygılı bir annenin çocuğunun da kaygılı olma olasılığı yüksektir. Anneden geçen kaygıyla çocuk, bilişsel yapısında yeni ilişkiler kurarak çevresindeki bazı kişiler ve durumlar karşısında da kaygı duymaya başlar. Eğitim sisteminde başarı odak kavram haline gelmiştir. Öyle ki, öğretmenlerin, anne babaların tüm çabaları öğrencinin derslerden yüksek notlar almasına yöneliktir. Anne babalar, çocuklarının üniversitede “iyi” bir lisans programına yerleşmesi için her türlü özveride bulunmaktadırlar. Buna karşın öğrencinin duygusal, sosyal, psikolojik, fiziksel, cinsel gelişimi ve sorunları ya dikkate alınmamakta ya da öğrenci ile ilgili ciddi bir sorun ortaya çıktığında ilgilenilmektedir. Bununla beraber yüksek düzeyde akademik başarı beklentisi, mükemelliyetçi yaklaşım, yetersiz ders çalışma alışkanlığı, sınavın nasıl algılandığı ve yorumlandığı kaygının düzeyini belirler. Görev ve sorumlulukları erteleme, başarısızlık ve yetersizlik düşüncelerinin aktif hale gelmesi, sık tekrarlanan okul başarısızlıkları, öze yönelik tehdit duygusu ve sınavı tehdit olarak algılama düşüncelri sınav kaygısına sebep olur.
Sınav Kaygısı ile Nasıl Başa Çıkılır?
Öncelikle sorunu anlamak gerekir:
- Sınav öncesi ve sırasında neler yaşıyor?
- Kaygı sorunu yaşadığı başka alanlar var mı?
- Eşlik eden başka psikopatoloji var mı?
- Aile, arkadaş ve öğretmen desteği var mı?
- Maruz kaldığı herhangi bir stres faktörü var mı?
Yapılan araştırmalar sonucunda sınav kaygısı yüksek olan bireyler için en büyük sorunun daha önce öğrenilenleri sınav anında hatırlamamak olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ayrıca kaygısı yüksek olan kişilerin, kaygısı düşük olanlara oranla ders çalışmaya daha çok zaman ayırdıkları araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu bulgulara dayalı olarak sınav sonucundaki başarısızlık nedeni ders çalışma sürelerindeki yetersizliğe değil, olumsuz düşüncelerin kendilerinde yarattığı başa çıkılmaz derecedeki kaygıya dayandırılabilir. Bu nedenle olumsuz düşüncelerle başa çıkma kapasitesinin artırılması ana yollardan biridir. Yüksek sınav kaygısına sahip olan öğrencilerin etkisiz başaçıkma becerilerini kullandıkları ve sağlıkları ile ilgili zayıf algılamalara sahip oldukları bulunmuştur. Aşağıda olumsuz düşüncelere örnekler verilmektedir:
- Asla iyi bir not alamayacağım.
- Ailemin yüzüne nasıl bakacağım..
- Okulu zamanında bitiremeyeceğim.
- Şimdi benimle alay edecekler.
- Herkes benden iyi yapıyor.
- Bu sınıfın en kötüsü herhalde benim.
- En sona ben kaldım herhalde benden kötüsü yok.
- Hiçbir şeyin yararı yok. Yapamıyorum.
- Kimsenin bir sıkıntısı yok gibi. Bir tek bende mi problem var.
- Diğerleri hiç durmuyorlar. Hepsi benden iyi
Alternatif düşünce geliştirmeyi sağlamak, nefes ve gevşeme egzersizlerini kullanmak, etkin ders çalışma yolları geliştirmek, düzenli uyumak ve beslenmek, anne-baba,öğretmen ve arkadaş desteği almak sınav kaygısını yenmeyi sağlayacaktır. Eşlik eden psikopatolojilerin varlığında antidepresan tedaviler planlanabilir. Sınav kaygısı ile baş etmede problem çözme becerilerinin geliştirilmesi ile bilişsel davranışçı terapi öncelikli tedavi yöntemleridir.